büyüdüm anne, evler büyüdü..

19/11/2008 at 03:21 (günlüğümsü)

bugün bunca yıldır ilk defa kendimi kötü hissettim sesini duyduğumda. ağlayamadım da o an sen üzülme diye. korktum sesimin titrediğini anlarsın diye, geçiştirdim seni bu sefer istemeyerek. özledim..

özür…..

Kalıcı Bağlantı Yorum Yapın

afinite sadece elektronlarda olmaz

14/11/2008 at 14:17 (günlüğümsü)

bir yaş daha geldi geçti be günlük. büyüyorum ya, yalnızlaşıyorum da aynı zamanda galiba. bu durumdansa gayet memnunum ama. hayatımda yalandan var olan insan sayısı gittikçe azalmış diye düşünüp seviniyorum. zamanında o kadar uğraştım ki böyleleriyle, yoklukları ayrı bir huzur kaynağı benim için adeta.

bu yaşım, diğer 22’nin dışında ayrı bir güzelliğe sahipti diye düşündüm. yaptığım en ufak bir şeyden bile pişman olmadım bu yıl, aksine “iyi ki yapmışım”larım hayatımdakilerin toplamından bile fazlaydı. doğru işler yaptığını görünce doğru yolda olduğunu düşündükçe, hayat kötü şeylerden ibaret değil galiba diye düşünüyor insan.

ömrümün kalanı için sabırsızlanıyorum, ne kadar kaldığını bilmeden…

boncuktan kuş, geldi kondu pencereme…

öperli, severli,

xxx

kedi.

Kalıcı Bağlantı Yorum Yapın

bence sen uzaylısın!

07/11/2008 at 13:41 (günlüğümsü)

sınavlarım başlıyor günlük. alışkın değilim ben bu tarihlerdeki sınav haftalarına. bayramlar sebebiyle açılış tarihi iki hafta erkene alınan okulumun tüm öğrencilerinin de alışmadığı bir durum bu, herkeste bir rehavet, bir adamsendecilik, bir vurdumduymazlık… bu sene zor olacak gibi. ah bir geçse de kurtulsam artık diyorum, nerden bulaştım bu işe diyorum, susuyorum. ders çalışmaya ayırdığım günde -yine- miskinlik yapıyorum. milyonlarca makale bana bakıyor, ben de onlara bakıyorum, görmezlikten geliyorum. sınıfın mail grubundan elli beş tane mail geliyor sınavlarla ilgili, okumuyorum. ev de kirlenmiş epey deyip kendimi temizliğe adamayı düşünüyorum, vazgeçiyorum. tüm hayati fonksiyonlarımı minimuma indirmiş vaziyette oturup duruyorum. sıkılıp bunalıyorum.

pastırma yazı geçti, güneş de kayboldu zaten. havanın saat beş buçuk olmadan kararmasına hele, hiç alışamadım. kasım geldi, hoş geldi, geldi de bana mı geldi demiyorum, evet çünkü bana geldi. kasımın gelişine sevinemeden sınavlarla uğraşıyor olmaktan aslında bütün sıkıntım, kasımın gidişini kutluyor olacağım bu gidişle anca. saçmalıklarıma burada son verirken şu dörtlüğü yazmadan duramıyorum.

ben sana hiç inanmam yalancısın..
oturup bir şey anlatmam, alaycısın.
seninle yola çıkılmaz, kolaycısın.
küçük şeylere takarsın, olaycısın.

öperli, severli,

xxx

senin,

kedi.

Kalıcı Bağlantı Yorum Yapın

meşhur mavi yağmurluk

03/11/2008 at 01:26 (günlüğümsü)

günlük, hayat bana her gün artarak gösteriyor ki insanlar;

-fazlasıyla unutkandır,

-ne istediklerini bilmezler,

-bir şeyin olmasını isterken aslında bu istediklerinin iyi mi yoksa kötü mü olduğunu düşünmezler, sadece isterler,
-(genellikle) önyargılarının çizdiği yolda ilerlerler ve çoğunlukla sabit fikirlidirler,
-çoğunlukla zeki olmadıkları için değil zekalarını kullanamadıkları için mutsuz/başarısız olurlar,
-en mütevazı görünenin bile yaptığı pek çok şeyin asıl amacı ego tatminidir,
-dış görünüşe söylediklerinden ve hatta sandıklarından çok daha fazla önem verirler,

ve bu maddeler artı sonsuza uzanıyor.

öperli, severli,

xxx

senin,

kedi.

Kalıcı Bağlantı 1 Yorum